SAADET Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Başkanlık sisteminin bu ülkeye zarar vereceğini, doğrudan diktatörlüğe meyleteceğini, yöneticileri meylettireceğini anladık. Bu nedenle ‘başkanlık sistemi diye bir sistemin olmaması gerektiğini’ özellikle vurguladık. Haklı olduğumuzu görüyoruz çünkü başkanlık sistemi tam tahmin ettiğimiz gibi diktatörlüğe meylediyor” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu İzmit’e gelerek bir dizi programa katıldı. Millet İttifakı’nın İzmit şehir merkezindeki seçim uyum merkezinin açılışına katılan Karamollaoğlu, kısa bir konuşma yaparak merkezin açılış kurdelesini kesti. Daha sonra Kocaeli Kongre Merkezi’ne giden Karamollaoğlu, ‘Kocaeli Buluşması’nda Saadet Partililerle bir araya geldi.
‘SAVAŞA DEĞİL SEÇİMLERE GİDECEĞİZ’
Programda partililere seslenen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Savaşa değil seçime gidiyoruz. Bundan sonra ülkeyi kim, hangi zihniyetle yönetecek? AK Parti” dedi. 21 yıldır ülkeyi hükümet yönetiyor AK Parti hükümeti yönetmiyor aslında Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yönetiyor maalesef satacak bir şey kalmadı çünkü fabrikalar dahil her şey bizim elimizde SEKA Kâğıt Fabrikası olarak satıldı.Artık dışarıya muhtaç durumdayız.İhtiyaçlarımızın çoğunu dışarıdan karşılıyoruz.Milletimiz geçim derdinde.Milyonlarca insanımız var.İşçi var,emekli var,esnaf var. ve maalesef ülkemizde büyük bir kaos var.Aynı zamanda soygun da var.Zorlukla geçimini sağlayan insanımızın cebine girmeyen para bir avuç insanın cebine aktarılıyor. kurulu, pompalar çalışıyor, böyle devam etmesi mümkün değil. Bu nedenle daha büyük tehlikelerin üzerimize gelmesini istemiyoruz. 14 Mayıs’ta seçim yapılacak ve umarız sandıklar da aynısını gösterir, halkın eğilimi de aynı mahiyettedir, bu seçim ilk turda sonuçlanır. Hem cumhurbaşkanlığı kazanılacak hem de milletvekillerinin çoğunluğu mecliste sağlanmış olacak” dedi.
“BAŞKANLIK SİSTEMİ TAM BİLDİĞİMİZ GİBİ DİKTATÖRLÜĞE GELİYOR”
Başkanlık sisteminin Türkiye’ye zarar verdiğini söyleyen Temel Karamollaoğlu, “Ortaya çıkmamızın asıl sebebi başkanlık sistemi denen sistemi Türkiye’ye empoze etme çabasıydı. Başkanlık sisteminin bu ülkeye zarar vereceğini, doğrudan meylettireceğini anladık.” diktatörlüğe yönelir ve yöneticileri meyleder.Bu nedenle ‘başkanlık sistemi diye bir sistemin Türkiye’de kabul edilmemesi gerektiğini’ özellikle vurguladık. Karar verme yetkisi yok.Meclisin yetkisi yok.Meclis hükümeti yönetemez,kanun çıkaramaz.Bütçeyi bile müzakere edemez.Cumhurbaşkanı ile anlaşamazlarsa Cumhurbaşkanı koyar. bir önceki yılın bütçesi küçük bir artışla ikinci yıl uygulamaya giriyor.Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok.Bu bir aldatmaca.Demokrasi var gibi gösteriliyor.Seçimler de varmış gibi gösteriliyor ama bir- Adam sistemi uygulamada uygulanıyor. Biz buna karşıyız. Buraya bunun için geldik. Bu dönem artık kapanıyor” dedi.
‘UYGUN ORTAMI OLUŞTURDUĞUNDA DIŞARIDAN YATIRIM GELİR’
Karamollaoğlu, uygun ortam oluşturulduğunda dışarıdan da yatırım gelebileceğini belirterek, şöyle konuştu:
Bize ‘İktidara gelirsen bugünün sorunlarını nasıl çözeceksin, parayı nereden bulacaksın’ diye sordular. “Emin olun kasamızdaki para bile bize yeter. Uygun ortamı yarattığınız zaman yabancı yatırım da gelir. Yatırım inanç ister. Adaletsizliğin kol gezdiği Türkiye’de yatırımcı Türkiye’ye gelmez çünkü.” kendisine haksızlık yapıldığında mahkemeye gidemez, gitse de sonuç alamayacağını bilir, neden Türkiye’ye yatırım yapsın, yapmaz, bu şartları değiştirmesi şarttır. Birinci sorun adaletin tesisi, yolsuzluk ve israfın ortadan kaldırılması, işin ehline teslim edilmesidir.Bugün maalesef bürokraside devletle birlikte çalışan yüzbinlerce kardeşimiz var.Hepsi bu işin içinde mi? Bu yozlaşma mı?Hayır.Çoğu bizim gelmemizi bekliyor.Geldiğimizde hünerlerini sergileyebilecekler.Problem çözme yeteneklerine hepimiz şahit olacağız.”
‘BUGÜNÜZ HÜKÜMETİNİN ANLAYIŞI TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKADA İSTİKRAR SAĞLAMASI MÜMKÜN DEĞİL’
Dış politikadaki temel amaçlarının ülke sınırlarını korumak olduğunu belirten Karamollaoğlu, “Dış politikadaki temel amacımız sınırlarımızı korumaktır. Büyük Ortadoğu Projesi olarak adlandırılan proje, Türkiye’nin sınırlarını değiştirecek bir projedir. Maalesef bu Tayyip Bey’in eşbaşkanlığını yaptığı bir proje.Biz ülkenin eşbaşkanı olamayız.Bu sonları kimsenin değiştirmesine izin vermeyeceğiz.Biz nasıl bu bölgedeki diğer ülkelerin sınırlarının korunmasını önemsiyorsak, Bizim kendi çıkarlarımız var.Türkiye’nin dış politikayı iktidar anlayışıyla istikrara kavuşturması mümkün değil.Onlar kendi durumlarını bildikleri için artık Millet İttifakını lekelemeye çalışıyorlar.Diyor ki “Cumhurbaşkanından onay alırsınız” Amerika Birleşik Devletleri. Hadi oradan. Uygulanacak ekonomide burada burada ne yapacağımız konusunda bir mutabakat sağlandı.Nedir? Amerika onay verdi, İngiltere verdi. O kadar kolay olmayacak. Amerika’ya, İngiltere’ye, Fransa’ya iyi gelir mi?Önce ona söyleyin.Ama o da ‘Bunu düşünüp böyle bir siyasi metin ortaya koyamadım ama yaptılar.Demek ki bir şeyler var’ dedi. Adam dertli.O politika metinlerinin hepsine en mükemmel diyemeyiz elbette.Asıl mesele Türkiye’yi dış politikada prestijli bir konuma taşımaktır.Türkiye’yi bu noktaya getirmeden Türkiye’yi bu noktaya getirmek mümkün değil. ekonomik olarak güçlü ve istikrarlı bir yönetim olmadan bunu başaracağımıza inanıyorum. Bunu fark ettiğimizde yeni bir dünyanın oluşumu için gerekli adımları atmış olacağız” dedi.
