“Krizi önlemek için önlem alma konusunda zayıfız”

VII. Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Karşılaşılan Sorunlar ve Analiz Önerileri konulu Sempozyum düzenlendi. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof., kriz çıktıktan sonra toplum olarak krizin çok iyi yönetildiğini kaydetti. Dr. Nevzat Tarhan: “Risk analizi yapma ve kriz yaşanmaması için önlem alma konusunda zayıfız.” söz konusu. İSG’nin kalite yönetiminin bir parçası olarak görülmesi gerektiğine işaret eden Tarhan, akademik alanda tercih edilmediğini belirttiği İSG’nin bu nedenle kültür haline getirilemediğini vurguladı.

Üsküdar Üniversitesi’nin düzenlediği VII. İş Güvenliği ve Acil Durumlarda Teknolojik ve Yenilikçi Uygulamalar temalı. Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Sorunlar ve Analiz Önerileri Sempozyumu gerçekleştirildi.

Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesi İbn-i Sina Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sempozyumda, Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği alanında yapay zeka ve dijitalleşme sürecinde yürütülen çalışmalar, bölümdeki sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı. Sempozyumun açılışını Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan yaptı.

İş sağlığı ve güvenliğinde zarar vermeme kuralının eşdeğeri

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, dünyada küresel rekabette İş Sağlığı ve Güvenliğinin ne kadar değerli olduğunu kimsenin bilmediğini, iş sağlığı ve güvenliği konusunun tıpta da var olduğunu, tıbbın kuralının ‘önce yapma’ olduğunu belirtti. hasta et, önce zarar verme” diyerek şöyle devam etti: “İş hayatında zarar vermeme kuralı önemlidir.” Karşılığında iş sağlığı ve güvenliği konularını öğrenin ve dikkat edin…” dedi.

Akademik alanda övülmüyor…

Tarhan, İSG alanının ne yazık ki öneminin bilinmediğini belirterek, şöyle konuştu: “Doçentliğin olmayışı ve akademik alanda övgünün olmayışı, bu alanın bir kültür haline gelmemesine neden oluyor.” sözlerini kullandı.

Kriz çıktıktan sonra toplum olarak krizin çok iyi yönetildiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Risk analizi yapma ve kriz yaşanmaması için önlem alma konusunda zayıfız. Devlet olarak özeleştirimizi yapalım. “Yangın var, çok iyi söndürüyoruz ama yangını önlemek için ne yapmamız gerektiği konusunda zayıfız.” söz konusu.

İş sağlığı ve güvenliği kalite yönetiminin bir parçasıdır

Prof. Dr. Tarhan, iş kazalarının yüzde 80-90’ının insan hatasından kaynaklandığına dikkat çekerek, işyeri yöneticilerinin hassasiyet göstermesinin ve kalite yönetiminin önemine değindi.

AB standartlarına değinen Prof. Dr. Tarhan, belli kalite standartlarının hedeflenmesi gerektiğini söyledi.

Hastanelerde kaliteli iş yapmaya önem verdiklerini belirten Prof. Dr. Tarhan, iş sağlığı ve güvenliğinin kalite yönetiminin bir parçası olduğunu da hatırlattı.

Devlet kaçınılacak ya da korkulacak bir kurum değil, güvenilecek ve sığınılacak bir kurumdur…

Prof. Dr. Tarhan, kaliteyi bir kültür haline getirmenin önemine vurgu yaparak, kalite yönetimi ile iş kazalarının en aza indirilebileceği görüşünü dile getirdi.

“Devletin kaçınılacak, korkulacak bir kurum değil, güvenilecek, sığınılacak bir kurum olduğunu unutmamalıyız. Devlet kolaylaştırıcıdır, yol göstericidir. “Korkutucu değil ve cezalandırıcı değil.” Bunun girişimcilerin önünü açacağını söyleyen Prof. Dr. Tarhan, girişimciliği en çok engelleyen şeyin terör kültürü olduğunu söyledi.

Projelerde ilerlemek için bireylerin hayal kurmayı sevmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, üniversitelerde ‘zeki ama tembel’ çok sayıda insan bulunduğunu ve bu insanları harekete geçirmenin zor olduğuna dikkat çekti.

2022’de 1.800’den fazla ölüm yaşanacak

Üsküdar Üniversitesi SBF Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin, iş sağlığı ve güvenliği alanında ölümlere dikkat çekerek, 2022 yılında iş kazalarında 1.800’den fazla ölümün meydana geldiğini söyledi.

Türkiye’de iş kazası sonucu ölüm sayısının AB ülkelerinin iki katı olduğunu belirten Prof. 90’a yakın göçmen ölümü.” söz konusu.

İş sağlığı ve güvenliği kavramını tam olarak tanımlayamadık.

Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, 2012 yılında çıkarılan yasanın İş Sağlığı ve Güvenliği alanında bir dönüm noktası olduğunu belirterek, iş kazalarına bakıldığında Türkiye’nin nüfusa oranla ölüm oranının yüzde 100 olduğunu söyledi. AB ortalamasının 2 katı.

2012 yılından bu yana olumlu bir ilerleme kaydedilmediğini belirten Uçan, “Neden istediğimiz seviyelere ulaşamıyoruz? Çünkü iş sağlığı ve güvenliği kavramını tam olarak tanımlamadık.” söz konusu.

Üniversitelerin İş Sağlığı ve Güvenliği bölümlerinde laboratuvarların olması gerektiğini belirten Uçan, sanayi ile iş birliğinin önemine vurgu yaparak, iş sağlığı ve güvenliği alanında önlisans ve uzaktan eğitimin kaldırılması gerektiğini vurguladı.

Doğru önlemlerle hemen hemen tüm iş kazaları önlenebilir.

Sempozyumda konuşan Türk teknoloji şirketi Trio Portable CEO’su Nevzat Ataklı, akademi ile özel sektörü buluşturmayı hedeflediklerini belirterek, doğru önlemlerle hemen hemen tüm iş kazalarının önlenebileceğini söyledi.

Ataklı, “Sabah evden sağlıklı çıkan ebeveynlerin eve sağlıklı dönmesi için çalışıyoruz.” söz konusu.

Sempozyumda konuşan TÜBİTAK/TEYDEB Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Selçuk Selek, TÜBİTAK’ın akademi ve sanayicinin doğru proje ortaya koyması halinde destek verdiğini hatırlatarak, “Tehlikeye karşı mücadele edersek riskleri önleyebiliriz. Kazaları ve riskleri önlemek öncelikli hedef olmalıdır.” söz konusu.

Kontrol her iki uçta da sıcak

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü İş Sağlığı ve Güvenliği Uzman Yardımcısı Mustafa Tülü, konuşmasında, bazen bilgi eksikliğinin güzelliği berbatlığa dönüştürebildiğini, kontrolün iki ucu olan bir olay olduğunu söyledi.

Anayasa’nın “Herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı vardır” ifadesine değinen Tülü, devletin kendisine bir misyon yüklediğini belirterek, “Çalışanları koruyun, işyerlerini denetleyin” dedi.

Konuşmaların ardından toplu fotoğraf çekildi.